Hamilelikte Progestan İğne Nedir? Neden Yapılır?
Progestan İğne Nedir?
Progestan iğne, içeriğinde kadınlarda adet döngüleri ile beraber her ay salgılanan bir hormon olan progesteron bulundurur. Bu hormon her ay menstrual döngü olarak adlandırılan adet döngüsünde salgılanmaktadır. Görevi rahim duvarını kalınlaştırarak kadını gebeliğe hazırlamaktır. Her ay rahime bir adet yumurta hücresi atılır.
Eğer kadın yumurta hücresi bir sperm ile birleşip döllenme oluşturmazsa vücutta progesteron üretimi yavaşlar ve kan progesteron düzeyi düşer. Böylece progesteron sayesinde kalınlaşan rahim içi duvarı tutunacak bir embriyo olmadığı için adet kanamaları şeklinde atılır.
Hamilelik ile ilgili merak ettiğiniz diğer içerikler için tıklayın;
- Yumurta Çatlatma İğnesi Nedir?
- Embriyo Tutunma Belirtileri Ne Zaman Başlar?
- AMH Testi Nedir? Nasıl Yapılır?
- En İyi Hamilelik Uygulaması
- Ektopik Gebelik Nedir?
Rahim içine atılan yumurta hücresi sperm ile birleşip döllenir ise progesteron hormonu üretilmeye devam eder. Böylece progesteron hormonu yeni döllenen yumurta hücresi için uygun ortamı oluşturur. Hamilelik boyunca progesteron üretimi devam etmektedir. Böylece rahim kalınlaşarak rahim içinde büyüyen fetüs için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Daha basit bir ifade ile progesteron, gebelik döneminde anne karnındaki fetüs için güvenli ve uygun yatağı hazırlama görevi üstlenmektedir. Böylece olası düşükler önlenir.
Bazı durumlarda vücut tarafından üretilen bu iğne dışarıdan yapay olarak verilmesi gerekli olabilir. Bunun için progestan iğne gibi yapay progesteron içeren ilaçlar kullanılmaktadır.
Progestan İğne Ne İşe Yarar?
Progestan iğne pek çok amaç için kullanılabilir. Progesteronun temel amacı olan rahmi kalınlaştırmak ve bebeğin anne rahmine tutunmasını sağlamak ilacın önemli bir işlevidir. Bu amaçtan yola çıkılarak ilaç çeşitli nedenlerle düşük riski altında olan annelerde bebeği korumak için kullanılır. Dışarıdan progesteron hormonu verilerek bebek için uygun bir rahim yatağı hazırlanır. Yani bebeğin güven içinde anne rahmine tutunmasını sağlar. Böylece gebeliğin sonlanmasını önler ve bebeğin kaybedilmesinin önüne geçilir.
Yeterince progesteron hormonu salgılamayan kişilerde dışarıdan bu hormonu içeren progestan iğne verilerek rahim duvarındaki kanamalar önlenir. Progesteron adet döngüsünde önemli bir hormon olduğu için bu ilaç kullanılarak adet düzensizliklerinin düzeltilmesi sağlanır. Vücudu progesteron hormonunu yetersiz salgılayan kişilerde gebe kalamamak için bir neden olabilir. Yani bu iğne kısırlık tedavilerinde bireyin bebek sahibi olmasında etkili olabilmektedir.
Progestan İğne Nasıl Kullanılır?
Progestan iğne kişinin kendi başına alıp kullanacağı bir ilaç değildir. Mutlaka doktor onayı doğrultusunda uygulanmalıdır. Kas içine kullanıma uygundur. Uzman sağlık çalışanından yardım alarak enjeksiyon yaptırılmalıdır. Paket içindeki ampulden ilaç çekilerek doktor tarafından uygun görülen doz hazırlanır ve doktorun önerdiği süre boyunca ilaç kullanımına devam edilmelidir.
İlaç adet göremeyen ve adet düzensizliği olan ergen ve yetişkinler için kullanılıyorsa günde 100 ile 150 miligram arasında bir doz uygulanır ve genellikle tedavi 6-10 gün sürmektedir. Eğer kişi tedavi sırasında adet olmaya başlar ise ilaç kullanımı sonlandırılmalıdır.
Progestan İğne Hamilelikte Ne Kadar Kullanılır?
Progestan iğnenin hamilelik döneminde kullanım amacı bebeğin anne karnında tutunmasını sağlamaktır. İlacın ne kadar kullanılacağı annenin vücudunda progesteronun salgılanma durumu, annenin rahminin fiziksel yapısı, annenin düşük riski oluşturacak hastalığının olup olmaması, annenin daha önce düşük hikayesinin olup olmaması gibi faktörler tedavide kullanılacak dozu etkilemektedir. Bu yüzden kullanılacak doz kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Bebeğin o anki mevcut durumu, anne rahmine iyi tutunması ya da rahim duvarına yerleşemeyip düşük olma riski kullanılan ilaç miktarını etkilemektedir.
Düşük olma riskini oluşturan faktöre göre verilen doz değişiklik göstermektedir. Örneğin rahim kanamasını önlemek için kullanılıyorsa 5-10 mg kullanılmaktadır. Tedavi genellikle 6 ila 10 gün arasında sürmektedir. Eğer vücutta yeterince progesteron salgılanmıyorsa kullanılan doz 12,5 miligram ve üzerinde olmaktadır.
Gebelerde hamileliğin dönemine göre vücutta olması gereken progesteron miktarı farklılık göstermektedir. Gebeliğin ilk üç aylık döneminde uygun olan doz aralığı 11.2- 90 ng/mL, gebeliğin ortası olan ve ikinci trimester olarak geçen üç aylık dönemde verilmesi gereken doz aralığı 25.6 – 89.4 ng/mL ve gebeliğin son üç ayında ise uygun olan doz aralığı 48.4 – 42.5 ng/mL’dir. Bu değerlere göre anne için gerekli olan doz doktor tarafından belirlenmektedir.
Progestan İğne Kaçıncı Haftaya Kadar Kullanılır?
Dışarıdan verilen yapay hormon için net bir hafta söylemek doğru değildir. Ancak genelleme yapılırsa, fetüsün henüz tam olarak gelişmediği, organlarının ve sistemlerinin tam oluşmadığı ilk trimester olarak adlandırılan ilk üç ay düşük için riskli bir dönemdir. Bu dönemlerde dışarıdan progesteron verilmesi sık görülen bir durumdur.
Progestan gebeliğin her döneminde kullanılabilmektedir. Örneğin erken doğum riski var ise ve bebeğin doğması bebeğin hayatını riske sokuyorsa kullanılabilmektedir. Başka bir örnek de tüp bebek tedavisi ile gebe kalmış kişilerde gebeliğin ilk haftalarında kullanıma başlanılabilmektedir. Yani ilacın ne zaman ve ne kadar süre boyunca kullanılacağı bebeğin ve annenin durumuna göre değişkenlik göstermektedir.
Progestan’ın Bebeğe Zararı Var Mı?
Progestan içeriğinde vücut tarafından üretilen hormon olan progesteron hormonu bulundurmaktadır. Bu hormon gebelik süreci boyunca salgılanarak rahim duvarını bebek için uygun hale getirir ve bebeğin anne rahmine tutulmasını ve düşük oluşmasını önlemektedir. Yani bu hormon bebek için çok önemlidir. Progestan ilacı sayesinde bebek için gerekli olan hormon dışarıdan verilir. Gerekmedikçe ilacın kullanılması doğru değildir.
Anne karnına tutunabilecek sağlıklı bir fetüs ve fetüsün tutunması için uygun bir rahim ortamı mevcut ise ilacın kullanımı gereksizdir ve bebek için zarar oluşturabilir. Doktorlar genellikle bebeğin düşme riski var ise, anne sık sık düşük yapıyorsa, tüp bebek tedavisi ile hamile kalan kişilerde kullanmayı tercih eder. Bu kullanımların bebeğe zararı değil, yararı vardır.
Progestan İğne Nasıl Yapılır?
Yapay progesteron içeren ilaç uzman bir sağlık çalışanı tarafından yaptırılmalıdır. Doktor tarafından uygun görülen doz, doktorun uygun gördüğü süre boyunca sağlık çalışanı tarafından kas içine uygulanmaktadır.
Progestan İğne Nereden Vurulur?
İlaç kas içi uygulamaya uygundur. İlacın uzman bir sağlık çalışanı tarafından yapılması sağlık açısından önemlidir. Kas içi enjeksiyon için genellikle yetişkinlerde tercih edilen bölge kalçada yer alan ventrogluteal bölgedir. Bu bölge en güvenli ve en az ağrılı bölgedir.
Progestan İğne Kanamayı Keser Mi?
İlaç yapay olarak progesteron içermektedir. Progesteronun görevlerinden biri de rahim kasında kasılmaları sağlayarak rahimdeki kanamaları durdurmaktır. Progestan iğne kullanarak da vücudun doğuştan yaptığı işlev karşılanabilir. Progestan iğne sayesinde rahim kasında kasılmalar artmaktadır ve böylece bu bölgedeki kanamaların önlenmesi sağlanabilmektedir.
5 Haftalık Gebelikte Progesteron Değeri Kaç Olmalı?
Her gebelik farklı dönemlere ayrılmıştır. Üç dönemden oluşan bu süreçte gebeliğin ilk üç ayı için birinci trimester tabiri kullanılmaktadır. Sonraki üç ay için ikinci trimester ve son üç ay için gebeliğin son trimesterı denilmektedir.
Gebelerde hamileliğin bu üç farklı dönemlerinde, bebeğin düşmesi ve anne rahminde yaşamını sürdürebilmesi için vücutta olması gereken progesteron hormonu miktarı farklılık göstermektedir. 5 haftalık bir gebelik gebeliğin birinci trimester dönemidir. Bu dönemde vücutta olması gereken progesteron değeri 11.2- 90 ng/mL arasındadır.
Progestan İğne Yan Etki Oluştuğunda Ne Yapılmalı?
Progestan iğne kullanımına bağlı istenmeyen çeşitli yan etkiler oluşmaktadır. Bu yan etkilerin ciddiyeti kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Öncelikli amaç yan etki oluşumunu önlemek olmalıdır. Bunun içinde bazı kişiler herhangi bir yan etki oluşması açısından risk oluşturmaktadır. Progestan iğne kullanımı ciddi yan etkiler oluşturduğu için ilacı kullanmaması gereken kişiler şunlardır;
- İlacın içinde bulunan insan vücudunda üretilen progesteron hormonunun yapay yollarla üretilmiş haline karşı duyarlı olan kişiler
- İlacın içindeki diğer maddelere karşı duyarlılığı olan kişiler
- Meme ya da üreme organlarında tümör bulunan kişiler
- Nedeni bilinmeyen ve normal adet kanaması dışında oluşan kanamaları olan kişiler
- Damar içinde pıhtı oluşan kişiler
- Beyin kanaması geçiren kişiler
- İleri düzey karaciğer yetmezliği olan kişiler
- İleri düzey depresyon hastalığı olan kişiler
- Ölü düşük gerçekleştiren kişiler
Progestan iğne kullanırken bazı risk grubunda olan kişiler bulunmaktadır. Progestan iğne kullanırken dikkatli olması gereken kişiler şunlardır;
- Geçmişte depresyon hastalığı tanısı konmuş kişiler
- Sara hastalığı, migren ve astım tanısı olan kişiler
- Böbrek fonksiyon bozukluları olan kişiler
- Emziren anneler
- Kan basıncı normalden yüksek olan kişiler
- Şeker hastalığı olan kişiler
- Işığa karşı aşırı hassas olan kişiler
Bu kişilerin ilacı kullanması sonucu olası yan etkilerin oluşma riski yüksektir ve bu kişilerin sağlık durumunun riske girme olasılığı yüksektir. Bu yüzden bu risk grubunda olan kişiler ilacı kullanmadan önce mevcut hastalıkları konusunda doktor ya da hemşirelere detaylı eksiksiz bilgi vermelidirler. Kişinin mevcut durumuna göre doktor ilacın kullanıp kullanılmamasına ya da kullanılacaksa kişinin durumunu göz önüne alarak kişiye uygun dozu belirler.
Görme fonksiyonunu kısmen ya da tamamen yitirme, gözde şişlik, migrene benzeyen baş ağrısı, sarılık belirtileri kişi kendisinde fark ederse bu belirtiler konusunda hemen doktorunu haberdar etmeli ya da en yakınında bulunan bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
İlaca karşı duyarlı kişilerde ilaç kullanılır ise şu belirtiler oluşmaktadır; yüz, göz, dil ve yemek borusunda şişlik oluşması ve bu şişlik yüzünden nefes alıp vermede zorluk yaşama, ciltte döküntülerin oluşması, şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, bayılma hissi, konuşma fonksiyonunda bozulma, beyin ya da gözde pıhtı oluşması ve bu pıhtı yüzünden el ve ayaklarda uyuşma hissi veya his kaybı oluşması.
Eğer birey ilacın içindeki etken madde ya da maddelere karşı alerjik reaksiyon geçirdiğini düşünüyor ise hemen vakit kaybetmeden en yakınında bulunan bir sağlık kuruluşunun acil polikliniğine başvurmalıdır.