Mutluluğun En Kolay Ulaşılabilir Hali: Çikolata

Kökeni Maya ve Azteklere dayanan çikolata, günümüzde de en çok sevilen ve tüketilen besinler arasında zirvelerde yerini korumakta. Bizler tadını sevdiğimiz için tükettiğimizi zannederken, arka planında serotonin hormonunu destekleyici altyapısı nedeniyle mutluluk vermesi yatmakta. Serotonin, eksikliğinde bireyde depresif bir hal uyandıran bir nörotransmitter yani beynin nöronları arasında iletişimi sağlayan bir çeşit sıvı.
Çikolatanın hammaddesi kakaonun içinde bulunan içerikleri serotonin salınımını arttırarak tüketen kişide mutluluk yaratmakta. Bilimsel olarak kanıtlanan bu durum yalnızca biyolojik mutluluk temelli değil. Ayrıca ünlü davranışbilimci Skinner’ın ödül – ceza teorisini desteklercesine bir mutluluk kaynağı olduğu da bilinmekte. Ancak unutmamak gerekir ki her besini olduğu gibi çikolatayı da gereğinden fazla tüketmek, obezite gibi sağlık sorunlarına yol açmakta.
“Tanrıların Besini”: Kakao
Tarihte yaşamış maya toplumu kakaoya “Tanrıların Besini” adını takmış. Buradan yola çıkarak anlamak mümkündür ki çikolata sadece belli bir bölgede veya belli bir zamanda değil, her yerde ve her zamanda çok sevilen bir gıda maddesidir. Uzmanlar çikolatanın günlük tüketimde en verimli miktarını 30 gram görmekte olup kakaonun faydalarının optimum olacağı rakamı bizlere bildirmekte. Normal bir çikolata yaklaşık yüzde 15 civarında kakao barındırırken bitter çikolatalarda bu rakam artmakta ve bol sütlü çikolatalarda azalmakta. Önemli bir magnezyum kaynağı da olan çikolata, içine ilave edilen şeker maddesinden sakınarak günlük faydalı miktarlarda tüketilmeli.